• 4132
    PAYLAŞIM

Yepyeni Markalar "Güven"e Güveni Sarstı!

Bakış Açısı 17 MAYIS 2013 CUMA
Ufuk Tarhan

Fütürist

Yepyeni Markalar

Daha önce hiç bilinmeyen, güvenilirlikleri kanıtlanmamış yepyeni markalar, köklü markaların uzun yıllar sonunda elde ettiği güven ve ilgiyi,  yine onların yöntemlerini kullanarak bir anda kendilerine çekebiliyorlar... Business 3.0 diye anılan dijital çağın online ve web ekonomisi koşullarına göre kuşanmış çevik, ufak, becerikli şirketleri;  “biz daha iyi, daha hızlı, daha yalın, daha şeffaf, daha duyarlıyız” diyor, tüketicileri bir anda cezbedebiliyorlar.  Peki bu nasıl oluyor?   Yepyeni firmaların gelişim trendini doğuran unsurlar;

1- Tüketicilerin “yeni” merakı Daha doğrusu “daha iyi” merakı. Artık “yeni” demek, daha iyi demek ve adeta tılsımlı bir güce sahip. Dünyanın dört bir yanında, sürekli yeni bir şeyler bulan ve anında, serbestçe  duyuran, paylaşan tasarımcılar, üreticiler, mucitler, herkeste “daha iyi, daha heyecanlı” arayışını takıntıya çevirdi.

2- Anında duyulan güven Şimdiye kadar kuvvetli markaların sırtlarını dayadıkları; “tüketiciler tanınmış, güvenilirliğini ispatlamış, kamuoyunca onaylanmış markalara güven duyar ve onları tercih eder” kavramı yerle yeksan. Artık  yepyeni markalara da anında güven duyulabiliyor ve bir anda tercih sıralamasında üste çıkabiliyorlar. Son yıllarda, özellikle olgunlaşmış, pazarlarda, büyük firmalara duyulan güven hiç bu kadar düşmemişti. İngiltere’de %28, Japonya’da %30, Avusturalya’da %32, Amerika’da %33, Kanada’da %34 olan güven endeksi, hızlı gelişmekte olan ekonomilerde daha yüksek. Çin’de %83, Türkiye’de %72 ve Brezilya’da %65 (Kaynak: Havas, Ocak 2013). Şimdi soru; büyük firmalar, markalara “güven” faktörüne daha ne kadar güvenebilecekler?  

3- Hemen bilinir olmak Artık müşteri deneyimi hemen paylaşılabildiği için tüketiciler her türlü haberi anında alabiliyor.  Nielsen’in 2007’den bu yana yaptığı araştırmalara göre insanların satın alma kararlarını %92 oranında arkadaş ve aile tavsiyesi, %18 oranında reklam-tanıtım benzeri araçlar etkiliyor.  İkinci en güvenilen kaynak olan online müşteri yorumları araştırmasına göre ise bunlara güven faktörü 2008’den bu yana %15 artarak %70’e ulaştı, televizyon reklamlarına güven ise 2009’dan bu yana %24 düşerek, %47 oldu (Nielsen 2012, Nisan).    

 4- Temiz doğmaları Yepyeniler, zamanın ruhuna göre refleks geliştirmekte daha iyiler. Yeni kuruldukları için yenidünya insanlarının önemsediği etik değerlere saygılı, çevreci, sosyal sorumlu, çalışanına duyarlı yapılanmalarla doğuyorlar.  Bu da onlara duyulan sempatiyi, teveccühü arttırıyor. Büyük firmaların sürdürülebilir iş modelleri geliştirmekte zorlanmalarına neden oluyor. Millward Brown BrandZ Top 100 Global Brand Report’una göre markaların yaş ortalaması 84’den 68’e düşmüş durumda (2012 araştırma sonuçları)  

5- Basit ve yalın olmaları Karmaşadan uzak, yalın, kolay anlaşılabilir, ulaşılabilir, pratik operasyonları, şeffaf, genç yapıları ile müşterilerinin güvenini kısa zamanda kazanıyorlar. Büyükler gibi kaynaklarını, eforlarını bir skandaldan diğerine koşarak, onları temizlemek ya da karmaşık, ağır, hantal süreçler için harcamıyorlar. İşlerine odaklılar. Müşterilerinin karar verme mekanizmalarını basitleştirmeleri tercih edilmelerinde %115 olumlu etki yaratıyor (Corporate Executive Board, Mayıs 2012)

6- Masumiyetleri Büyük, köklü firmalar gizliliğin esas olduğu kapitalizm döneminde kurulmuşlardı. Yepyeniler ise her şeyin şeffaflaştığı yeniçağda doğdular. Yepyenilerin her şeyleri ortada. Üstelik bir geçmişleri olmadığı için suçlanacak, sorgulanacak kabahatleri de yok. O yüzden tüketiciler onların gelecekte de iyi olacaklarına, masumiyetlerine inanıyorlar. Havas Media 2011 araştırmasına göre tüketiciler, büyük firma faaliyetlerinin %64’ünün imajlarını düzeltmeye dönük olduğunu düşünüyorlar... 7- Samimiyetleri Yepyeniler markalarla müşterilerin interaktif iletişimde olduğu çağda doğdular. Bir anlamda “dijital yerli” sayılırlar. Büyük firmalar müşterileriyle doğrudan iletişime geçmekte güçlük çekerken, onlar son derece rahat, içten olabiliyorlar. Bu da müşterilerin onların gelişmesine finansal ya da fikirlerle vb. katkı verme güdüsünü tetikliyor. Yepyenilere karşı daha kontrollü daha korumacı davranabiliyorlar. Fütürist Ufuk Tarhan Yazı için yararlanılan kaynak

Yorumları Oku
Siz de fikrinizi paylaşın
Güvenlik kodunu giriniz