Kurşun asit akü enerji depolama sistemleri araçlardan, baz istasyonlarına ve güneş enerji sistemlerine kadar daha pek çok alanda yaygın kullanım alanına sahiptir. Kullanım yerine göre farklı gereksinimleri karşılayan enerji depolama sistemleri gelişimini yüz yıllardan buyana sürdürmektedir.
Kurşun asit akü sisteminin ortaya çıkışı 18. yüzyılın ortalarında olmasına rağmen daha önce elektrik üretimi ve pillere yönelik denemeler yapılmıştır. 18. Yüzyılda bilim adamları elektrik çalışmalarına önem vermeye başlamışlardır. Elektrik, tıp alanında önemli bir kullanım alanına sahip olmuştur. Doktorlar bazı hastalıkların tedavisinde elektrik enerjisi kullanmaya başlamışlardır. Bu şekilde kullanımın artması ve yaygınlaşması ile birlikte elektrik akımının sürekli hale getirilmesi ihtiyacı doğmuştur. 1700 yıllarının sonlarına doğru Alessandro Volta nın elektrik pilini bulmasıyla bu mümkün hale gelmiştir. Alessandro Voltanın en büyük ilham kaynağı Blogna Üniversitesi'nde tanıştığı Luigi Galvani olmuştur. Luigi Galvani hayvanlar üzerine çalışmalar yaptığı sırada kurbağa bacağı kesimi esnasında kesici çelik uç ile pirinç malzemeden yapılmış tutucu aletin birbirine değmesi ile bacağın hareket ettiğini fark etmiştir. 1791 yılında keşfettiği bu olaya hayvan elektriği adını vermiştir. Alessandro Volta, Galvaninin çalışmalarından esinlenerek elektrik enerjisi üzerine çalışmalarını devam ettirmiştir. Hayvansal sıvının yerine tuzlu su ile ıslattığı bez kullanarak metaller arasında elektrik oluştuğunu keşfetmiş ve metaller arasındaki potansiyel farkları ile Elektromotor kuvveti olduğunu keşfetmiştir. Böylece oluşan bu elektriğin hayvanlarla ilgili olmadığını ispatlayarak 1800 yılında ilk elektrik pilini bulmuştur. Voltanın buluşu ilk kez elektrik üreten bir kaynak olması nedeniyle bilimsel önemi yüksektir. Ancak Voltanın bu buluşu sadece bir kerelik akım üretebilen kaynaklarla sınırlı kalmıştır.
Tüm zamanların en başarılı akümülator sistemi olan tekrar şarj edilebilen kurşun-asit akü sisteminin temelleri 1860 yılında Fransız Bilim adamı Gaston Planté (1834-1889) tarafından atılmıştır.
Gaston Planté elektrik enerjisini depolayabilecek bir sistemin geliştirilmesine yönelik çalışmalarına 1859 yılında başlamıştır. Planté, birbirinden lastik şeritlerle ayrılmış ve sülfürik aside batırılmış iki kurşun levhadan oluşan ilk akümülatörü yapmıştır. Bundan bir yıl sonra koruyucu bir kutu içerisine yerleştirilmiş ve paralel bağlanmış olan dokuz aygıttan oluşan bir akümülatör bataryasını Fransız Bilimler Akademisi'ne sunmuştur. Büyük akımlar verebilen bu akümülatörün geliştirilmiş biçimi günümüzde otomobillerde yaygın olarak kullanılmaktadır.
Fransız mühendis Camille Alphonse Faure (1880-1881) düz kurşunun her iki yüzeyini (Pb3O4) “kırmızı kurşun” pasta ile kaplamıştır. ilk şarjda pozitif elektrotta PbO2 oluştururken negatif elektrotu ise sünger kurşuna indirgemiştir. Böylece Faure yüksek kapasiteli tekrar şarj edilebilir pillerin temelini oluşturmuştur.
Günümüzde taşınabilir elektrik kaynağı ihtiyacı olan sistemler teknoloji ile birlikte hızla kendisini yenilemekte ve geliştirmektedir. Bu sistemlerin ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla kurşun asit akü enerji depolama sistemleri de hızla gelişimini devam ettirmektedir.