Hızlı yaşıyoruz, daha da hızlanıyoruz. Artık büyük balığın küçük balığı yuttuğu değil, hızlı balığın yavaş balığı geçtiği bir dünyada yaşıyoruz. Üretim yaptığımız, hizmet sunduğumuz ortamlar daha dar gelir oldu. Okyanuslar küçük göletler gibi gözümüzde. Üretim savaşçıları yeni metotlara sarıldı bu okyanusta. Artık geleneksel yönetim modelleri terk ediliyor. Sadece satış miktarları ve fiyatları düşünen organizasyonlar bakış açısını değiştirerek; kayıplarını analiz ederek maliyetlere odaklandı (zorunda kaldı). Birçok metodun içinden birkaç tanesi ön plana çıktı. Kayıpları avantaja dönüştüren yalın 6 sigma ve Kaizen (sürekli iyileştirme) çözümleri su yüzüne çıkıp kendini gösterdi. Bu iki yöntemin de çalışan yaklaşımına direkt olarak bağlı olması daha reel, uygulanabilir çözümler sunmasına olanak sağladı. Öneriler temelinde yükselen takım çalışmasıyla sonuçlanan başarılı çalışmalar 6 sigma ve Kaizen ile şekil aldı. Yazılım tabanlı, pahalı geliştirme araçlarını tüm çalışanların ortak fikri, önerileri,ekip çalışmaları mağlup etti. Ve yine düşünce kazandı. Yalın 6 sigma ve Kazien uygulamalarında başarının asıl anahtarı tekniklerin kolaylığı, pratikliği değil, “Yalın düşünce” ye dayalı olmasıdır. Yalın düşünceye sahip olmak “kayıpları, geliştirme noktalarını” görme gözlüğünü takmak demektir. 2007 yılında İnci Akü bünyesinde geliştirdiği İNİS (İnci İmalat Sistemi) sistemiyle”Yalın düşünce”nin herkesin ortak düşüncesi olmasını sağlamak için yola çıktı. Yalın düşünce İNİS’le birlikte çalışma sahasına indi.
İNİS’in alt yapısını oluşturan alt sistemler kuruldu. Yalın düşünceye dayalı yaklaşımlar ve çözüm teknikleri yoğun eğitim ve uygulama programlarıyla hayata geçirildi. İNİS’in temel amacı “kayıpları görmek ve en kısa sürede çözmek” değildir. İNİS’te asıl amaç “yalın düşünmek, yalın düşündürmek” ve bunu organizasyonun her ilmeğine sabırla işlemek oldu. Öneri sistemleri, TPM (toplam üretken bakım) kırmızı hata kartı uygulaması gibi bir çok sistem teknoloji ile desteklendi. Herkesin asıl amaca kolayca ulaşabilmesi için yalın sistemler kuruldu, kurulmaya da devam ediliyor. İNİS ile farklı çalışma metodolojilerine bile kolaylıkla dokunabiliyoruz. Her noktada yalın düşüncemize, bu düşünceyle atan kalbimize sahip çıkıyoruz.